ISSIZ İNSTAGRAM
Hayatının son zamanlardaki anlamımı, her sabah yataktan kalkma nedenini, bir tanecik Yiğit’ini instagram üzerinden bulmuştu bir gece. Çok içkiden hem yüksek, hem de depresif olduğu gecelerden biriydi. O günlerdeki güya sevgilisi Can’ın öküzlüklerine yeter artık demişti. Can’la uzatmaları oynamalarına rağmen, bir türlü kesip atamamıştı ilişki bağımlılığını. Yüz yüze hiç tanışmadığı ama Can’ın iş arkadaşları arasında olduğunu bildiği, paylaşımlarını beğendiği Yiğit’e, instagram üzerinden ani bir merhaba mesajı atıp, onu her yerden arkadaşlarına eklemişti yine o gece.
İnsan bir kere kırılmaya görsün… Soğuk uyku savaşlarına maruz kalan Ezgi’yi gram anlamamıştı iki yıllık arkadaşlıkları boyunca empati yoksunu Can. Ezgi’nin Can’ı…Güya kişiler adlarıyla yaşarmış…Can’da hedefi tutmayan Ezgi, Yiğit’in adıyla yaşamasını dilemişti kalben. Kahramanı babası gibi yiğit çıkmasını…
Aylardan ramazandı, ama Ezgi gibi zilzurna sarhoş olan Yiğit onu beklenmedik bir şekilde güzel karşılamıştı. “Sarhoşum” dediğinde bile, “Ne tesadüf, ben de içki sofrasındayım. Kimi oruç tutar, kimi kadeh… herkesin tuttuğu kendine!” demişti tatlı tatlı.
Ertesi öğlen, akşamdan kalma halleriyle instagramdan birbirlerinin paylaşımlarını beğenmişler, sosyal medyanın onlara sunduğu değişik mecralardan, tatlıca flörtleşmeye devam etmişlerdi günler boyunca. Uzun zamandır bir erkek tarafından özel olduğu hissettirilmeyen Ezgi, bu kadar yiğit bir erkeğin beğeni ve emek dolu mesajları sayesinde, kendisini hiç olmadığı kadar enerjik ve aşk sarhoşu hissediyordu.
Ezgi o gazla bir gün “Oooo, biz bu hızla yakında seninle el ele uzaya bile gideriz!” yazıp, ardından bir de gülme emojisi eklemişti. Yiğit’ten bir süre cevap gelmemiş, sonra da çevrimdışı olmuştu aniden.
Özellikle hafta sonlarında Yiğit’in mesajları azalmış, cevapsız gecelere, sonra da yirmi dört saatlik ıssızlaşmalara evrilmişti. Bunun nedenini anlamayan Ezgi’nin baş dönmeleri vardı artık. Gözleri batmaya, net görememelere dönüşmüştü. Karnında cam kırıklıkları gibi ağrılar hissediyordu.
Umutla “iyi geceler” mesajı beklediği tüm o gece yalnızlıklarında, başka kızların fotoğraflarını beğenmişti Yiğit. İtinayla şişirilmiş dudakları, akrabalarmış gibi birbirini andıran bakışları, sonradan yapılmış burunlarını marifetle kadraja doğrultan genç kızları, Ezgi’ye göre, silikonlu depresif, teşhirci kadınları beğenmişti umarsızca.
Nedenini soramayacak kadar yorgun bedenini ve hastalık belirtilerini, doktoruna taşıdı sonraki hafta sonu Ezgi. O sıralarda Yiğit’i unutturacak ciddi bir hastalık olasılığı bile daha romantik görünüyordu gözüne. Başka bir kalp kırıklığıyla daha uğraşacak gücü yoktu.
Tahlil sonuçları sağlığının son derece yerinde olduğunu gösteriyordu. Bir tek kalbinde sorun çıkmıştı: ciddi boyutlarda olmasa da, kalp aritmisi vardı. Buna aşırı stresin neden olduğunu kesindi. Doktoru onu bir psikoloğa yönlendirdi. Psikolog ondan kendini strese sokan faktörleri de belirleyip, bunlardan nasıl sıyrılacağına dair plan hazırlamasını istedi.
Günler boyunca onun nasıl olduğunu sormayı dahi akıl etmeyen Yiğit’i, önce Facebookdaki arkadaşlığından çıkardı Ezgi. Sonra diğer sosyal medya hesaplarından sildi, kalp aritmisi eşliğinde. Son işi Yiğit’in numarasını engellemek oldu.
Issızdı Instagram. Kendi ruhunun olduğu gibi…
Artık bundan yüzde yüz emindi Ezgi. Kıskanılacak bir yanı da yoktu ne sayfa sayfa beğenilen kadınların, ne de ıssız Instagram’ın artık.
Yazan: Elvan KURŞUN
Ekim 2016 İstanbul
Düzeltme Aralık 2021 İstanbul
Adres: Bağdat Cad. Tuğrul Sk. Ümit Apartmanı No: 6 / 2 Selamiçeşme KADIKÖY İSTANBUL
E-posta: [email protected]
© Copyright 2016 | Tüm Hakları Saklıdır.