GÜLŞEN HANIM

Gülşen Hanım Ağrısına tahammül edebilmek için kısık tutmaya gayret ettiği sesi, çoğu zaman dediği anlaşılmayan martı çığlığına benzerdi. Ağrısı dayanılmaz olup koridor sınırlarını aştı mı hiçbir insan yüreği dayanamazdı çığlıklarına.  İşte o zaman doktordan talimatlı, mürebbiye kılıklı hemşireler, elinde morfin iğneleri odasına girerler, birkaç dakika sonra güzellik muskası iyilik perisi…

ÇANTA

Müjdat Gezen Sanat Merkezi Oyunculuk Okulu Yıl Sonu Oyunu                                               Aralık 2013 Yazan: Elvan KURŞUN Oynayanlar Sarışın Kadın       : Elvan Kurşun      : Eş Esmer Kadın         : Duygu Sever       : Sevgili Adam                   : Tunç Toksöz      : Erkek / Eş Yazan: Elvan Kurşun ( Mine Kırıkkanat’ın bir hikayesinden esinlenilmiştir.)  

ISSIZ INSTAGRAM

ISSIZ INSTAGRAM                                                                                             Hayatının son zamanlardaki anlamı, her sabah yataktan kalkma nedeni bir tanecik Yiğit’ini Instagram üzerinden bulmuştu rastgele bir gece. Yüksek dozda alkolden hem enerjik hem de depresif olduğu o gecelerden biriydi. O günlerdeki güya sevgilisi Can’ın öküzlüklerine yeter artık demişti. Can’la uzatmaları oynamalarına rağmen, bir türlü kesip atamamıştı ilişki…

BÖREK

BÖREK Biraz önce taptazeydiler. Aklı karışıp, beyni uyuşup, kalbi sıkışmadan, tam beş dakika önce geçmişti fırının önünden. Çıtır çıtır ve gevrektiler ve iştah açıcı kokuyorlardı. On beş dakika önce elceğiziyle sardığı börekler, nasıl olduğunu anlayamadan yanıp kavrulmuştu. Kara dumanlara yarenlik eden kötü bir yanık kokusu tüm evi sarmıştı bile. Malzemeyi…

Tango

Tango Eve girer girmez, babetlerini çıkarıp attı Beliz. İki firma ziyareti ve üç uzun toplantıya rağmen yorgun hissetmiyordu kendini. Maslak’tan dönerken köprü trafiğinde bigudiye sardığı saçları dalgalanmıştı bile eve varana kadar. Teybe bir Caz cd.si koyduktan sonra, banyo küvetini doldurmaya yöneldi. Çeşit çeşit banyo köpüklerinin arasında defne yağlısını seçip yükselen…

Feri

FERİ Kadının üzerine uzun ince bir gölge düştü. “Burası boş mu acaba?” diye sordu ne tok ne ince, tam ayarında bir erkek sesi. Arkasından güneş vurduğundan adamın yüzünü seçemedi Nilüfer. Cevap vermeden önce sesin tonunu, hızını, tanıdık olup olmadığını yokladı. Adamı kimseye benzetemedi. Yine de tanıdık bir şeyler vardı bu…
Cart (0 items)