Kendimi bildim bileli masal dinlemeyi, oyun oynamayı ve yazmayı seviyorum. Çocukken severek okuyacağım bir kitap bulamadığım için okumaktan uzun süre pek fazla hoşlanmadım, ama doğru kitaptaki doğru harflerin ve cümlelerin büyüsüne kapıldığım günden beri okumadığım ve yazmadığım bir gün yok. Öykü, roman ve tiyatro oyunu yazmaya ve okumaya bayılıyorum. 25 yıldır akademik dergilerde makaleler, kitap eklerinde kitap tanıtım yazıları, STK’lar için eğitim içerikleri, eğitimciler için eğitsel kitaplar ve oyunlar vb. her telden ve türden yazmayı, yazarken sözcüklerle oynamayı seviyorum. En sevdiğim oyunlar içinde disiplinlerarası oyunlar da var. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngiliz Dili ve Öğretimi Bölümü’nü bitirdikten sonra, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İngiliz Dili ve Öğretimi dalında yüksek lisansımı tamamladım. Yabancı dille oynamak bu kadar yeter diye düşünüp anadil disiplinine döndüm. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Türkçe Öğretimi programından çocuk edebiyatı üzerine doktora derecemi aldıktan sonra 20. yılımda oyunbozanlık yapıp akademisyenlikten ayrıldım. O günden beri 7-70’e herkesle her konuda oyun oynayacak daha çok vaktim var.
Beni oyun arkadaşı olarak çağıranlarla yaratıcı drama oyunları, yaratıcı yazma ve okuma oyunları oynuyorum, arada durup bir düşünüyorum, yeni şeyler öğreniyor ve yine düşünüyorum; bazen sadece duruyor ve bakıyorum. Akışta olmanın ve evrenle birlikte akmanın keyfini çıkarıyorum. Akışı yakalamak ve doğru nefes almak isteyenlere nefes almayı öğretiyorum. Son zamanlarda oyun sandığıma nefes terapi, şiir terapi, masal terapi, yazı terapi vb. dışavurumcu sanat oyunları da eklendi. Sandığımın içindekileri merak edenlerle elbet bir gün bir yerlerde yolumuz kesişir.